26 Ekim 2014 Pazar

ADALET İÇİN 500.CUMARTESİ

CUMARTESİ ANNELERİ 500. KEZ TOPLANDI
1995 yılından bu yana bazı kararlarla sekteye uğramış olsa da toplanmaya devam eden Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nda 25 Ekim’de saat 12.00’da 500. oturma eylemini yaptı. Gözaltında kaybolan, kaybedilen ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerini arayan aileler kayıplarının bulunmasını, faillerin cezasını çekmesini ve zorla kaybetme suçunun insanlığa karşı işlenmiş suç kapsamına alınmasını istiyor. Binlerce kişinin katıldığı eyleme Suavi, Ferhat Tunç, Şevval Sam, Onur Akın gibi önemli sanatçılarda destek verdi. CHP Milletvekilleri Ercan Karakaş, Mahmut Tanal ve Sezgin Tanrıkulu’da eyleme katıldı.

Aileler 500.kez Galatasaray Meydanı'nda

Cumartesi Anneleri oturdukları yerin ortasına siyah bir örtü sererek kayıplarının resimlerini koydular ve etraflarını karanfillerle süslediler. Ellerinde yakınlarının fotoğraflarını taşıyan kayıp yakınları tek tek konuşma yapıp mevcut durumun değişmesi için hükümete seslendi.
500. buluşmada ortak çağrı "ADALET"
Kayıp ailelerine desteğe gelen vatandaşlara konuşmaların ardından alkış yapmamaları ve slogan atmamaları konusunda uyarı geldi.

“KAYIPLARIN FAİLLERİ DEVLETTİR” 
"Kayıp" yakınları
Konuşmacılardan Serdar Tanış’ın kardeşi Sedat Tanış “Kayıpların failleri belli, biz katillerimizi tanıyoruz. Bu kayıpların failleri devlettir” ifadesini kullandı. Sedat Tanış kayıplardan Cemil Kırbayır’ın geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden annesi Berfo Kırbayır’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği sözü yerine getirmesini isteyerek, kayıpların akıbeti, mezarları belli olana kadar ve failleri bulunana kadar bu mücadelenin süreceğini söyledi. Cemal Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır da konuşmacılar arasındaydı. Hayrettin Eren’in ablası İkbal Eren AKP hükümeti tarafından Fehmi Tosun’un gözaltında kaybolduğunun kabul edildiğini, ancak etkili soruşturmaların yürütülmesini zorunlu kılan talimatları vermeyi taahhüt ettiğini belirtti. Bu taahhütten 11 yıl geçmesine rağmen hiçbir şey yapılmadığını ekledi. 

“FAŞİST DEVLET KAYIPLARI GERİ VERMEYECEK”
28 Temmuz 1993'te Bitlis'te kaçırılan Ferhat Tepe'nin yakını
Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay “Ben bu meydanda 22 yıldır babamı arıyorum. Babamı belki bir 22 yıl daha aramak zorunda kalacağım, biliyoruz ki faşist devlet kayıplarımızı bize geri vermeyecek” dedi. Konuşmalar bittikten sonra eylem yapan grup pankartlarını ve resimleri toplayarak sessizce dağıldı.



Cumartesi Anneleri eylemlerinin ilk buluşmasından beri geçen 20 yıllık süreçte yer alan sanatçı Ferhat Tunç’la gerçekleştirdiğimiz röportajda “mücadelemiz bu olayların bir daha yaşanmaması ve daha özgür, daha eşitlikçi ve daha kardeşçe yaşamaktır” dedi

Cumartesi Anneleri 500. Kez buluştu. 20 yıllık süreçte yer alan biri olarak sizin düşünceleriniz nelerdir?
Ferhat Tunç: Ben Cumartesi Anneleri’nin dünü ve bugününü bilen bir olarak ilk oturumdan bu yana kendilerinin yanında yer aldım. Burada 500. kez yapılan mücadeleyi ve dayanışmayı son derece önemsiyor ve destekliyorum. Gerçekten uzun soluklu bir mücadeleydi. Sanıyorum ki bu ülkede demokrasi, özgürlük ve insan hakları arayışı devam ettikçe Galatasaray meydanında toplanan bu insanların mücadelesi de devam edecektir. Dolayısıyla bu mücadelenin uzun soluklu bir mücadele olduğuna inanıyorum.  Cumartesi anneleri bu güne kadar yalnız değildi bundan sonra da hep birlikte devam edeceğiz.

Bundan sonra eylemler nasıl devam edecek? Sizin bu mücadeleden beklentiniz nedir?
F.T.:Annelerimizin beklentisi sadece kayıplarını bir şekilde bulmak ve rahatlamak değil. Bu bir mücadeledir. Onlar kayıpların geri gelmeyeceğini biliyor. Ama şu var. Onlar bu olayların bir daha yaşanmamasını istedikleri ve kayıplarından en az bir parçasını dahi olsa bulmak istedikleri için mücadelesine devam ediyor ve edecekler. Özgürlüklerin, demokrasinin, eşitliğin ve kardeşliğin meydana gelebileceği bir ülke herkesin ortak isteği budur. Burada dile getirilen kaybedilen ama asla kaybetmeyeceğimiz insanlarla ilgili olan karanlık süreçle ve tarihle yüzleşerek, hesaplaşarak yeni bir Türkiye özlemidir. Bütün kardeşlerimizin gençlerimizin ve bu meydanlarda büyüyenlerimizin beklentisi bu şekildedir. Daha özgür, daha eşitlikçi ve daha kardeşçe yaşamaktır.
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder